Bu gözlüklerin hepsi benim olsa mesela. Çok şekerler dimi ama.
elone^
21 Mart 2011 Pazartesi
28 Şubat 2011 Pazartesi
hemşire size hiç şarkı söyledi mi?
Bugün okula gitmedim mutluyum; okul çok sıkıyor beni. Nereye mi gittim. Hastaneye. Kan verecektim bugün, cildiye için. Benim için kan verme çok basitti yani korkmazdım iğneden -tabi ben öyle sanıyordum-. Kan verme odasına girdim dört koltuk, hepsinin başında da birer hemşire. Oturanları inceliyordum : orta yaşlı bi amca vardı 'ben erkeğim, ne olacak ki kan vermekten' düşüncesi ile yüzündeki acımış duygusunu belli etmemeye çalışıyordu ama yemezler bey amcacığım. (İğneden korkmadığım için böyle çevremdekilerle dalga geçerdim hep.) Diğer koltukta bi küçük çocuk vardı babası bakamıyordu çocuğun kanı alınırken. Duygu yüklüydü işte ortam. Diğer koltukta işte sıradan bi kadın oturmuş kanı alınıyor yani anlatmaya pek hevesli değilim çünkü kadınla aramızda pek iyi bir empati oluşmadı - doğru kelimeyi seçimi olmadı, farkındayım-. Odanın sonundaki hemşire boş koltuğu işaret ederek beni çağırıyordu. O anda ne olduysa artık öyle bi fenalık geldi ki çığlık atarak binayı terk edecektim. Annem hafifçe kolumdan tuttu oturttu koltuğa. (Neymiş başkalarıyla dalga geçilmeyecekmiş, her insanın korktuğu bir şey varmış.) Bi yandan hemşire annemle sohbet ediyor -yengem ve teyzem de hemşire olduğu için tanıyor kadın annemi-. Ben o arada nefes alma terapisi uyguluyorum kendime. Sinirden ağlayacaktım neredeyse. Kendi kendime gerilim oluşturmuşken hemşirenin sesini duydum şarkı söylüyordu 'acısa da öldürmeez, cehenneme dönd..' Evet evet bunu benim için söylemişti. İlk defa bi hemşire bana şarkı söylüyordu, çok duygulandım bak şimdi. Gülümsemeyle yetindim. Kadın bi yandan barkodu tüpün üstüne yapıştırıyor falan tüpün içinde kanım, gitti kanım gitti. Öyleydi yani, çıkışta annemle güldük tabi bayağı. Saniyeler içinde duygularım altüst oldu. Halbuki bıraksalar o anda ağlayacaktım. Tabi hemşire de düşünmüştür, ağlayınca peçete verecek falan masraflı iş, şarkı söyleyiverdi. Buradan teşekkürlerimi sunuyorum size bayan :D
Hala yalnız mısın?
Sadece özgür.
Sadece özgür.
Peki mutsuz?
Sadece alışmış.
Sadece alışmış.
Peki ya aşık?
Sadece eksik.
Sadece eksik.
Peki ya sen?
Hala bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hiç duymayan birine,
Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
Peki ya umut?
Umut, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
14 Şubat 2011 Pazartesi
içimdeki iblis karanlıktan ötede
günışığına erişiyor, elini uzatıp
gölgemle dans ediyor, benden izinsiz
keman sesi çok derinlerde tınlıyor
sanki..sanki çağırıyor beni içine
davet ediyor kapıyı aralayıp
hayır..yapamam!
inan, ısrar etme
ah nefes nefeseyim
sanki çok yorulmuş gibi
kendimden kaçarsına koşuyorum
ve bitiyorum
çok kızmış olmalı, ama belli etmiyor
bi-birazdan ses verecek biliyorum
bekliyorum, hadi arala artık dudaklarını
buluşsun harfler ahenginle
ama kızma, lütfen bağırma
güneşin sıcaklığı içime damlarken
ruhumun soğukluğuna inmek
ayıp olmaz mı?
*
bir katille sevişmek gibi seni anlamak
kurban olacağından habersiz
yapacağı işkencelerden bilmeden sevmek seni
maktul olasıya kadar
içine çekmek, derinlemesine
sırtımda dolanması bir neşterin
yalvarmak sana
ağlamak, çaresizce
en sonunda vazgeçip
bitsin artık bu işkence diyebilmek
haykırmak duvarlara
adının başına küfür koyarak anmak seni
ve neşteri batırman sırtıma
saniyeler içinde yok olmam
yaşadığıma tek belirti
işte bu kanlar olmalı
boynumdan fışkırırcasına akan
hani en derininden
ah..acının dört bi yanımı sarması
dünyadan soyutlaşıp uzaklaşmam
bedenimi taşırken dikkat et
kalbim kırık
batmasın bi tarafına..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)